Türkiye’deki baba profilini görmek için kadınların ruh haline bakmak yeterlidir.. Ürkek ve sürekli savunma modunda, güçsüzlüğe gelemeyen, hep bir ezilecek kaygısı ile tedirgin olan kadınlar.. Bugün bu ruh haline sahip olan çoğu kadının babalarına dikkat çekmek istiyorum. Bu kadınlar sorunlarını babalarına aktaramıyorlar. Çünkü baba sevgisi görmemişler.
Ya umursamayacağı, ya faydası olmayıp zararı olacağı, ya da hemen üzüleceği kırılacağı için. Kızlarının arkalarında durmayan babalar farkında olmadan kendilerine biraz destek olan azıcık koruyan adamlara hemen tav olup zaafı bulunan kızlar yetiştiriyorlar. Babadan alamadığı sevginin açlığı ile ipsiz sapsız erkeklere kanıp kendini kaptıran kızlar.. Koruma iç güdüsüyle kurulan baskı en başından beri korkulan şeyin gerçek olmasına sebep oluyor malesef. Hikayeyi biraz ileri saralım. Ebeveyn odaklı aileden çocuk odaklı aileye..
Dünün yok sayılan çocukları bugün öyle ya da böyle birer aile kurdular ve çocuk sahibi oldular. Bugün çocuklarına bağımlı her istediğini yapan adeta kendi yaşayamadıkları çocukluklarının ve gençlik dönemlerinin intikamını alırcasına hayatları çocuk odaklı olan anneler ve babalar “Ben yaşamadım sen yaşa” felsefesi ile ben merkezli çocuklar artık hayatımızda ve hayatımızın her yerinde. Ezilen kızların şımarık çocukları aslında tamamıyla dedelerinin ürünü. Yıllar önce dedelerinin kızlarını korumak için kurdukları baskı torunlarının bencil duyarsız ve umursamaz olmasına yol açmaktan başka bir şeye yaramadı.
Nesilden nesile aktarılan bir aile dizimi hikayesi. Bugünkü çokluğun ve geçmişteki yokluğun nesiller boyu süren toplumsal hikayesi.. Babalar!! evet en çok kızlarınıza sahip çıkmalısınız. Ancak kıskanarak, yasaklayarak, kıyafetine karışarak değil. Sarılarak, konuşarak, dertleşerek. Sadece ciddiye alarak onu dinleyerek konuşun. Aklı başında bir dost gibi konuştuğunuz kızınızın ne kadar zeki olabildiğini gördüğünüzde çok şaşıracaksınız… Unutmayın Baba Sevgisi görmemiş her çocuk biraz yetimdir.